imge, ben ve gece.
Thursday, October 30, 2008
...priss...
sefkili blog, ölmeni istemiştim, çok istedim hatta bi ara. şimdi istemiyor değilim. ama hani bazen ... neyse
şunu diyeceğim :
az önce kadıköy de yıllardır kitaplarımı aldıım yayınevinin sitesine girdim, alan watts die bi adamın hangi kitapları var bakmak için. ona göre yrn akşamüstü efe dönerken alır elime bi baştan bi sonran gayet rastgele sayfalar seçip okur, şuanki hoşlanmam devam ederse de alırım demiştim. sonra dün yaşadığım bi an geldi aklıma. yine imge ktbevinde. bi adam, kelimsi ortayaşlı sıradan bi adam. yanında bi kadın. bakındılar bi süre, sonra "kiaplarınızda indirim var mı ?" diye sordu. kasadaki kız "yok" dedi. "ama dier yayınevlerinde...." vs vs bi süre karşılıklı çokaz gergin bi dialog yaşadılar. sonra adam "internetten sipariş verince niye daha ucuz oluyo kitaplar ? " diye bi soru sordu. o an antenlerim dikeldi, aynı şeyi ben de aylar önce dşnmüştüm. hani idefix olsun kitapyurdu fln olsun bunlar sürümden ne biliyim dükkan kirasından fln yırtıyo olsa gerek. peki imge gibi küçük çaplı bi yayınevi... neden ? ?
- dükkana müşteri gelmesin istiyo olabilirler... - ama oraya gelmem sizin için de iyi olmaz mı ? insanım ve somutum, uzayda bi hacim kaplıyorum. sizin dükkanınızda da kaplamak isterim. başka somut ve canlı arkadaşlarımı da getiririm. kalabalık yaparıs, hoş ve dolu gözükürsünüz. olma mı ?
- sanırım buldum... en son ben geldiğimde mesela ayaamdaki bot öküz gibi her adımımda gacurgucur yapmıştı, ortamdaki huzurun, odaklanmışlığın ve bunları sağlayan sessizliğin içine etmişti. ve dikkat ediyorum liseden beri etrafımda hep botları gıcırdayan insanlar oldu, demekki bööle bi realite var ve azımsanamaycak kdr da çoğuz. ve bizi kitabevi gibi dikkat dağıtıcı unsurların istenmediği ortamlarda görmek istemiyolar.
- belki de aslında zemin kat sıradan bi kitabevi gibi gözükürken alttaki depoda tavanda bi disko topu fırfır dönmektedir. dumanaltı bi ortam, kendini kaybetmiş çılgın azmış bi güruh.... olabilir mi ? aysberg gibim.. ı ıhh, sanmıyorum
- kendilerine netten alışverişi yaygınlaştırma ve halkın gönlüne kazıma gibi bi amaç edinmiş olabilirler mi ? e bu da yukarıdaki kadar saçma sanki ://
- ee başka da bi neden gelmiyo aklıma.
nie insanları sokağa çıkmaktan, dokunup, kurcalayıp mıncıklayarak bişey almaktan uzaklaştırıcak bi sistem arzu edilir ki? nette alışveriş yapmaktan hiç keyif aldıımı htrlamıyorum, üstelik her seferinde de yok kargo şirketiyle yok gelen ve vaadedilen ürün arasındaki uçurumlar vs sebebiyle bidaha asla demişimdir. bnm verdiimin yarı fiyatına ayn marka kulaklık alıp bana hava atan kuzenim vb insanlar da bu antipatiye bişeler katmışlardır belki... aman her neyse niye yani neden ?! öff baydım. hadi bye blog. chuhu :X
ps: fotografı
burdan çaldım. witkin sözkonusu olduğunda yaptıklarını görenler için hiçbişey eskisi gibi olmayacaktır deniyor. inanmayanlar ve fakat algılayacak açıklıkta, meğilde olanlar görüp yamuluyor.... uzatmadan söylemek istediklerimi yutar ve kaçarım, esenlikle ^.^/