dis is da count-down tuuuuuu extinction
Monday, February 11, 2008
...priss...
Ah blog, vah blog, ne ettin de benim gibi bi sahibin eline düştün, kimbilir ne büyük hayallerin vardı başlarken.. Çok okunan, ailecek sevilip sayılan popüler bi blog olucaktın, üzerinde patlayan flaşlar altında hafiften kısıp ufukta anlamsız bi noktaya sabitlediğin gözlerin, makyaj hileleriyle vurgulanmış tanrısal elmacık kemiklerin ve dudak kenarlarına yerleştirdiğin yarı hınzır, yarı mesafeli ama tam dozunda ışıltılı gülümsemenle kırmızı halının her bir santimini alkış kıyamet fan çığlıkları arasında arşınlayacak ve muhtemelen gecenin sonunda " best blog ever " yahut " lifetime achievement" heykelciklerini kucaklayıp kodak binasını terk edicektin... canın istemiyosa after party e de katılmayıver gitsin canım.. ztn şöhretin doruklarındasın,
Ama biliyosunki şekerim, hayatta kovaladıklarımız ve bizi kovalayan kader arasında asla kesişmeyecek olan onulmaz bir paralellik mevzu bahistir. bu bağlamda makus kaderine boyun eğip iyi, hayırlı bir mümin olmanı ve bana tapmaya devam etmeni salık veririm ay yüzlüm, kabak dötlüm canım blogcum benim...
Bilmiyosun ama bir süredir etrafımdaki tüm teknolojik aygıtlar vefat etti, ballandıra ballandıra anlattığım kulaklığım karlı bir ocak akşamı şenturna adlı bi apartmanın giriş kapısına sıkışıp son nefesini verdi, bilgisayarımın şarj kablosu tarafımca sıkıştığı alandan kurtarılmak üzere hunharca çekilirken orta yerinden çatlayıverdi. Sevgili ipod um Gülse çalışma saatlerini kendi hazırladığı kozmik çizelgeye göre düzenlemekte, küstah telefonum nokya ise nası oluyosa artık geceleri başucumdan kaçıp kaçıp ablamın koynuna girmesiyle başlayan başkaldırılarını son 10 yılın teknolojisinden muaf garipce bi cihazı teselli ödülü misali ardında bırakarak hayatımın iletişim kuşağında darbe niteliğinde değişimlere yol açmıştır... böyle dolambaçlı, kafası karışık cümleler kurudğm zaman kendime çok kızıyorum ve rahatsız oluyorum blog.. o yüsden yabancı bi bilgisayarda geçireceim şu kısıtlı zaman içinde söyleyeceklerimi söyleyip koşar adım kaçacaım..
Tüm final zamanı boyunca 2 anime serisini bitirdiğim düşünülürse acınası akademik hayatımın sebep ve sonuçlarını analiz yolunda büyük adımlar atmış oluruz. ayrıca burası o kadar gürültülü ki kafamın içindeki düşüncelere dahi ulaşamıyorum... neyse blog, erken kalkan yol alır demişler.. Bi an önce başlamak gerek...
________________________________________
NANA
tüm gerekli bilgiyi alabilceğiniz
şöyle bir adres varken bu kısıtlı zamanda fazla uzun konuşmaya gerek yok efenim. yine de okumaya üşenceğini bildiğim milyonlar için kısa bi özet yapayım ;
Animenin adı nana, çünkü 2 başkahramanın da adları nana. Tesadüfi bi şekilde de tokyo ya giden bir trende hayatları kesişir... Punk olan nana çok kuul dur ama diğeri sadık, itaatkar, sevimli cimcime bişiidir. tesadüfler tesadüfleri kovalar ve aynı evde yaşamaya başlarlar... bu arada punk olan nana nın grubu
Blast -ki henüz yırtamamış bi oluşumdur- ve nana nın sefgilisi Ren in blast ı uğruna terk edip gittiği
Trapnest diye bi grup vardır ki onlar çoktaan şöhretin tatlı anaç kollarına kendilerini bırakmışlardır...
ulen ii de bu bööle hiç özete benzemiyo, biraz daha devam edersem kaptırıp tüm hikayeyi anlatır spoiler üstüne spoiler verir herseyi b.k ederim, o zmn sus sena..
Demek ki neymiş ? bu iki punk grubu hafiften kapışacak, aşklar, dedikodular, entrikalar havada uçuşucak, kah gülüp kah
ağlayacağızdır... ve bir uyarı, ebet... anime dişilere yöneliktir. seven sayan bir er kişiye henüz rastlanmamıştır. onlarla anca final fantasy ya da klasik 70-80 li dönem animeleri izlenebilmektedir... olsundur, her dişi kuşa kendilerinden bişeeler bulabilceklerine ant içebilceim bu animeyi şiddetle tasfiye ederim. öperim.
Ouran High School Host (Club)
Üstad değilim ama bugüne kdr izlediklerim arasında tmm
naruto'
ya da az tapmadım değil ama en eğlendiğim en sefdiğim anime bu oldu. adından da anlaşılcağı gibi okul komedisi diyebiliriz ama herşey o kadar absürd o kadar eğlenceli ki mimiksiz, kırışıksız yaşam ilkemi gülmekten kıvranırken bir an olsun düşünmeye fırsatım olmadı sevgili okuyucu. Bunla da ilgili detaylı bilgiyi
şu adresten alabilirsiniz, üşendim şimdi yazmaya ama izleyin bak çok komik... =))
....................................................................................................................
kullandığım bilgisayarı sahibine vermem gerekiyo, o yüsden aa ama yok önce mutlu bi haber vermem gerekiyor.. EVLENİYORUM !!!!!!!!!! ehuheuhe tabiiki yalan çitlenbik okur, 33 ünde eflencekmişim, annemin falcısı böyle buyurmuş ... sadede geliiim :
Temmusda efenim... kuvvetle muhtemel....Radiohead i canlı izleyeceim... eer yol arkadaşım satış koymassa -ki koymas heralde- politik tutumlarına uyuz olsam da belçikalarda 3-4 gün zıplayıp geleceim... yok gelmeyeceim ordan sonra hollandaya gitmek zorundayım... detaylı bilgi için (
bkz. )
Evet, aşkımız buraya kadar.... haala kaldıysa okurlarımın al yanaklarından kiraz dudaklarından sevgiyle öper, hepisine esenlikler şenlikli günler dilerim....
Labels: anime