Lanetli Bir Gece Sonrası ...
Friday, August 31, 2007
...priss...
UZun zaman s
onra yine o aynı his...
bişeyler dün gece beni ziyadesiyle rahatsız etmeyi başardı, tüm neşemi söküp aldı içimden,
söyleyeceğini söyleyip gittiğinden beri huzursuzca dönüp durduğum yatağımda uykuya yenik düştüğüm tek bir 10 dk dışında (
onda da bu huzursuzluğun kaynağı olan kişinin saçlarından tutup çektiğimi gördüm - ki rüya da olsa bu oldukça rahatlatıcıydı ! - sonra o da bnm suratıma sıkı bi yumruk attı ve işler çirkinleşmeden uyandım neyse ki )
hiç istemediğim şeyler yapmak zorunda kaldım; en unutulası, uzak köşelere itilesi durumları düşünmeye başlamak gibi
...Bundan kurtulmak için tüm
silahlarımı kullandım, her zmn işe yarayanları... gerektiğinde sandıktan çıkardığım en yaran anıları, en berbat anımda duyduğumun
15 hadi bilemedin en geç
20 sn sonrası
keyifle kıpraşmamı sağlayan şarkıları soktum devreye, zira
18 lik bi
bebenin uzun süredir
şiddetli bir aşkla benimsediğim, besleyip büyüttüğüm, sahip olduğum andan beri içeri ne
gam ne
keder girmesine izin veren yüzeysel, basit, fırsatçı ve
kaygısız kişiliğimle aramı bozmasına izin vermeye hiç niyetim yoktu. //
yaşım gelmişmiş.. terbiyesis // Zaman zaman
gülümser gibi oldum ama o kadar çabuk
terketti ki yüzümü, kendim dahi inanamadım bu ihanetine, sadakatsizliğine... Şu an içimdeki şey alıştığım, kabullendiğim ben değil.
Belki bu sahiplendiğim bendi artık yazamamamın sebebi... Bana
Hermann Hesse i bıraktırıp
Gülse Birsel okutmaya bAŞLATAN ŞEY...
Ve hatta
aşı
k olduğum tek insanı da bu yüzden kaybetmiş olabilirim, hem de
2 kere... ona herkese gösterdiğim
yüzümü gösterip
herkese davrandığım gibi davrandığım için, o "
sen böyle biri değilsin, senin bunları söylemeni / yapmanı kabul edemiyorum " dedikçe
hayat verdiğim kişiye, ben olduğunu iddia ettiğim şeye daha bir sıkı sarıldım...
Ehh tevekkeli de deil hayatta en
değer verdiğim adam artık ne sesimi duymak ne de beni
görmek istemekte...
Belki de
1 senedir bedenime ve
ruhuma verdiğim tüm zararların açıklaması da budur, olduğum kişiyi
kabullenememem, bişeylerin
acısını bi yerlerden çıkarma arzusu...
Üst üste
2 gece aynı
hatayı, aynı
talihsiz sözleri tekrarlayacak kadar
salak bi insan olduğuma göre, bu endişe verici
farkındalık hali, geçici olsa gerek, evet kalıcı olmasın lütfen, ya da başıma gelen en doğru şeylerden biridir bilmiyorum. tam olarak kimim, neyim, neyin olmasını istiyorum bilmiyorum artık.
Nihayet
yatıyorum , uyandığımda birşeyler ne denli farklılaşmaya başlıyor, bekleyip göreceğiz...
Yazlıktayım bundan gayrı, bir elveda daha sefgili blog...