Okul sonrası,Uyku öncesi Post u...
Monday, December 18, 2006
...priss...
Bugün kitaplarım geldi,unuttuğum mutluluk duygusuna benzer bişeyler hissettim sanırım,Bu arada 1 buçuk saatlik uykum esnasında rüyamda Kerpe yi gördüm.Yazlığımızı,ormanımızı,denizimizi,komşularımızı özledim..Hatta arka tarafta oturan teyzenin fıskiye kafalı küçük sevimsiz köpeğini bile..Hamak,elma ağaçları,bahçedeki minik domatesler,biberler,kayalıklar....Oraya biriyle gitmeyi çok istemiştim,ben zaten o birini çok sevmiştim...Kısmet deilmiş,anca Göztepe yi,Kadıköy ü görebildik beraber...
Kitaplardan bahsedeyim,
Otostopçunun Galaksi Rehberi(Douglas Noel Adams,nam-ı dier DNA :)) ve
Amat (taptığım yazar; İhsan Oktay Anar) sipariş etmiştim Ideefixe den,yanına Ferit Edgü-Tüm Ders Notları die bi kitabı da hediye olarak koymuşlar,2+1 gibi bi kampanyaları da yoktu,hoş bi jest olmuş,hemencecik bi gönül bağı kuruverdim siteyle...bildik tüketici refleksi işte :))
Efendim,bugün bişeyi farkettim,derste okuduğum yazıların,kitapların tadı bi başka oluyo,hani gürültülü bi ortamda kaşlarınızı çatıp kulaklarınızı tıkayıp önünüzde artık her ne varsa ona odaklanmaya çalışırsınız ve kendi yarattığınız bu yeni alemde o sayfalar ve siz başbaşa kalırsınız,donuk,sessiz bir boşlukta gibisinizdir,hatta maddeden ve getirdiği bilinçten tamamen olmasa da bi nebze sıyrıldığınız bile söylenebilir..tmm tmm abartmayayım,işte bgn mechanical behavior of materials dersinde yine çok sevdiğim yazarlardan biri olan
Çetin Altan ın köşe yazısını okurken evimde yada dışarda herhangi bi yerde okurken alacağımdan çok farklı bir tat aldım.Buarada 28 yıl önceki bi yazıydı ve küçük baş hayvanlarını Türkiye den almayı alışkanlık haline getirmiş olan Lübnanlılara hasta koyun sattığımızı,onların da bundan sonra Romanya-Bulgaristan gibi Balkan ülkeleriyle ticaret yapmaya başladıklarını,İngilizlere ise kuru üzüm die keçi kakası (te allam yaa

) ihraç ettiğimizi,Türkler olarak 16 devlet kurup batırdığımızı öğrendim.Çetin Altan ı işte bu yüzden seviyorum,asla sizi bi yazıdan yada söyleşiden eli/beyni boş göndermez...
Ahh yarın yine bi sınav var ve ben günlerdir uyumuyorum,hala nasıl ayakta duruyorum anlamıyorum ama yüzümden yorgunluk aktığını görebiliyorum,dolmuşlar da ilk işim kafayı cama dayamak ve hemen ardından harekete geçtiği anda da geriye doğru zıplayıp hatrı sayılır bi hızla cama toslamak oluyor( bu kısım istem dışı elbet !

) bgn okulda göz attım biraz,hiçbişey anlamadım notlardan,üstelik yazılar Mısır hiyeroglifleriyle yarışır nitelikte karmaşık olmakla beraber fotokopi olduklarından silik çıkmışlar..Neyse Tanrı yardımcım olsun,her ne kadar annem inançsız olduğumu,onların değerlerini önemsemediğimi düşünse de O bugüne kadar bana hep yardım etti.Umarım en büyük dileğimi de geri çevirmez,yaşamasını çok istediğim o kişiye şifa verir...
Şimdilik bukadar,biraz uyumaya çalışıcam...Gece yine uzun olacak...Hoşçakalalım..(sen,ben,biz?noluyoruz yaw ?!)